9 ocak 1917 de tokat'da doğup, 20 haziran 1997 de ankara'da ölen türk şairdir kendisi.
"halk şiirinden, türkülerden yararlanarak çağdaş bir şiir oluşturmuş, konu olarak yurt, insan ve doğa sevgisini işlemiştir. şiirlerinde çocukluğunun ve gençlik yıllarının geçtiği yörelerden izlenimlerini yansıtmıştır." diyor kaynaklar.
ben kendisini bu birkaç dize ile tanıdım
"artık ne pencerem var seni koyacak
ne masam
sevgilim de yok bu şehirde
çiçek seni alıp ne yapsam."
bir çiçekle olan bu kısacık konuşma onun bütün acılarının, anılarının, hayatının aynası gibi. derinlerde bir yerde bir yanlışlık, bir hüzün var ve büyük bir yalnızlık..
2
+
-entiri.verilen_downvote
" artık ne pencerem var seni koyacak
ne masam
sevgilim de yok bu şehirde
çiçek seni alıp ne yapsam. "
3
+
-entiri.verilen_downvote
"olur biter,
geçer gider.
ama canımı yaka yaka,
yutkunduğum şeyler var.
olup bitmeyen,
geçip gitmeyen..."
2
+
-entiri.verilen_downvote
"bir gece habersiz bize gel
merdivenler gıcırdamasın
öyle yorgunum ki hiç sorma
sen halimden anlarsın
sabahlara kadar oturup konuşalım
kimse duymasın
mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
dokunarak uçalım.
insanlardan buz gibi soğudum,
işte yalnız sen varsın
öyle halsizim ki hiç sorma
anlarsın."
1
+
-entiri.verilen_downvote
bütün trenleri kaçırdın,
acıklı bir roman gibisin şimdi
i̇şte milyon insanda milyon yürek
senin için çarpar mı biri?
karanlık kış günü akşam üstü
dost diye sokaklarda kendini ara
sevdalı kimsesiz sarhoşlar gibi
sarıl gizlice ağaçlara
2
+
-entiri.verilen_downvote
"ben yalnızlığı
gökte uçar gördüm.
ben yalnızlığı
garip naçar gördüm.
ben yalnızlığı
gelir geçer gördüm"
ama geçmiyor üstad.
1
+
-entiri.verilen_downvote
nereden esti bilmiyorum ama şu mısraları geldi aklıma,
"gözlerin gözlerime değince,
su katılıyor rakıya,
denizler açılıyor önümde."